Afrikalı alıcılar, özellikle de yoksul ülkeler için İHA'lar, pilotlu jetlerden oluşan geleneksel hava saldırı gücü kurmak için gereken büyük ekipman maliyeti ve uzun eğitim dönemine gerek kalmadan önemli bir hava gücü oluşturma şansı sunuyor.
Bu durum Nijer ve Togo gibi ülkeler için özellikle cazip. Bu ülkeler, Sahel bölgesinin çalılık arazisinde hareket halinde ve motive radikal dinci militanlara karşı mücadele ediyor. Söz konusu gruplar, motosikletli mobil birimler halinde, ücra yerlerdeki güvenlik güçlerine, jandarma karakolları, sınır geçişleri ve sivil topluluklara pusu kurup saldırılar düzenliyor.
Nijer ordusu yıllardır bu sorunla boğuşuyor ve başkent Niamey'e birkaç saat mesafede, Burkina Faso ve Mali sınırında militanlarla savaşıyor. Hükümet birlikleri ayrıca ülkenin güneydoğusunu Boko Haram ve ISWAP saldırılarından korumak için zorlu bir mücadele veriyor.
Ancak Togo için radikal gruplardan gelen tehdit nispeten yeni ve endişe verici bir durum. Geçtiğimiz on yıl içinde militan grupların faaliyetleri orta Sahel'de (Mali, Burkina Faso ve Nijer) ve Fildişi Sahili, Gana, Togo ve Benin gibi kıyı ülkelerinin iç kesimleriyle sınırlı kaldı.
Ancak son zamanlarda, silahlı grupların Burkina Faso'nun büyük bir kısmına ve bu dört devletle sınır boyunca uzanan kırsal alanlara yayılmasıyla birlikte tablo değişmeye başladı.
2019'un sonlarına doğru güvenlik güçleri militanların kuzey Togo'ya sızdığına dair veriler tespit etti.
Başlangıçta savaşçılar sadece dinlenmek ve güç toplamak için saklanıyor ancak Lome hükümeti, Batı Afrika kıyılarındaki diğer hükümetler gibi, tehdidin büyüyebileceğinden endişe duyuyordu.
Komşu Fildişi Sahili 2016'da Grand Bassam tatil beldesinde 19 kişinin ölümüne yol açan bir militan saldırısına maruz kalmış, ardından 2020'de kuzeydoğuda güvenlik güçleriyle saldırılar ve çatışmalar yaşanmıştı.